AliismailERTAŞ
Emektar Üye
- Katılım
- 1 Ocak 2014
- Mesajlar
- 1,186
- Tepkime puanı
- 0
Gece geç saatte uyumuşum, ne de olsa bugün pazar, Öğleye kadar uyumayı planlamışım. Uyuyorum da misler gibi ama oda ne , suratıma bir şamar ile uyandım. Hop noluyoz demeye kalkmadan bir şamar daha. 'det, det, del ,del' benim ufaklık. Kalk diyor, annesi göndermiş kahvaltı için. Kafamı kaldırıp saate baktım on olmuş. Kucaklayıp oğlumu mutfağa doğru dıgıdak dıgıdak koşturduk. Güzel bir kahvaltıdan sonra gazetelere bir göz atıyım, bakayım neler var neler yok güzel ülkemde, zaten patates olmuş 3 TL, Kuru fasulye desen kilosu 12 TL, etin fiyatı ile yarışır hale gelmiş, başka daha ne olabilir ki. Açtım bilgisayarımı, tam yeni başlamıştım ki okumaya pat, elektrikler gitti. Hayda nereden çıktı bu, günlerden pazar kesin akşama kadar gelmez şimdi. Neyse bir oraya bir buraya evin içinde dolandım, cık vakit geçmiyor ne kadar da bağımlı olmuşuz şu elektronik aletlere. Neyse dedim gidiyim biraz dolaşayım, mahallede eski arkadaşları görürüz vakit geçiririm diyerek çıktım evden. İndim garaja, bindim arabaya çalıştırdım, bin bir güçlüklede geldim garaj kapısının önüne, şu kapı kumandası nerdeydi, ahan da burada, bastım düğmesine, kapı açılmıyor, bir daha bastım düğmeye yine yok, açılsana kapı ne bekliyorsun, açıl susam açıl dememi mi. Tabi ki açılmaz elektrikler yok ki, hayda kaldık mı garajda, bencillik edip bırakırsan hanımı evde, gidemezsin işte bir yere. Ne ise biz de ekmek alır geliriz. Gittim bakkal amcaya , her zaman ki gibi üç ekmek bir sigara, diyip uzattım on Türk liramızı, bakkal amca dedi yirmi beş kuruş var mı, uzattım onu da bekliyorum para üstünü, bakkal amca dedi zam geldi. Neye zam geldi amca, sigaraya da ekmeğe de , hayda. Ne yapalım döndük paşa paşa eve. Biraz vakit geçti komşu çaldı kapıyı, ‘Ali gel şu garajın kapısını açalım. Gittim beraber açtık kapıyı, meğer manüelde açılıyormuş. Döndüm eve, Bir tanem dedi ki ‘sıkıldık evde hadi alışverişe gidelim’ hanımları bilirsiniz sıkıldı mı canları en güzel eğlence alışveriş. Peki dedim hazırlanın. Bindin güzel güzel arabaya eee nereye gideceğiz, Batıkent Gimsaya gidelim dedik. Yavaş yavaş gidiyoruz. Ne yapalım, uzun zamandır Nizam Ustaya gitmiyoruz, hadi orada da yemek yiyelim. Arkadaşlar tavsiye ederim. Sitelere yolunuz düşerse mutlaka Nizam ustada bir cağ kebabı yemenizi tavsiye ederim. Muhteşem yapıyor. Köhne bir yerde ama içerde müthiş bir ambiyans var ve işinin ustası. Neyse orda da karnımızı doyurduktan sonra, düştük tekrar yola vardık sonunda Batıkent Gimsaya. O da ne bu nasıl bir kalabalık arkadaş, ben çocuk arabasını kullanıyorum, eşim market arabasını, ama nasıl kullanıyoruz bize sorun. Lunaparktaki çarpışan arabalar gibi, sağa dönüyoruz birine küt, sola dönüyoruz birine küt. Saatlerde dolandık ala ala bir oğlan için patik ayakkabıyı zor almışız. Bir ara teyzelerle tava tencere muhabbetine bile girmişim. Şu tava tutar bunda şu kızartılır filan fulan. Bunaldım daraldım, bu nasıl bir eziyet arkadaş, tüm Batıkent burada sanki. Aşkım dedim ben gidiyorum, hadi hadi. Geldik kasalara nasıl bir kuyruk var anlatamam. Görseniz sanki bedava dağıtıyorlar her şeyi . dedim bırak aldıklarımızı da çıkalım şuradan ben sıra filan bekleyemem. Aldıklarımıza bıraktık bir köşeye kendimizi dışarı zor attık. Oh be dünya varmış. Neyse tekrar bindik arabaya bu arada, havada kararmaya başlamış üstüne de sis çökmüş. Batıkent’e kadar gelmişken bide ekmek teknemizi kontrol ettik. Her şey yolunda, kapılar kilitli. Hırsız mırsız, kötü niyetli arkadaşlar uğramamışlar bizim ekmek teknesine. Tekrar düştük yollara, geldik Ankara foruma , girdik bauhaus’a bizim gelecek kuş işin hazırlıkları tamamlayalım dedik. Kafesi koymak için bir tane duvara monteli raf aldım. Eğer komidinin yada onun benzeri bir şeyin üstüne koyarsam kafesi, benim oğlan cici cici diye indirir onu aşağı, raf mecbur. Yemliklerimiz ve suluğumuzda eksik onları da aldım. Başka ne lazım? Kalamar keğimi, onu da alalım. Evet hazırlıklarımız tamam. Tekrar yola revan olduk. Arkadaş ne yolmuş bitmek bilmedi. Sanki bir kamyon taş taşıdım sırtımda diye düşünerek arabayı kullanıyorum. Bu arada acayip bir sis var yolda, herkes dörtlüleri yakmış tıngır mıngır gidiyor. Dikiz aynasına bir baktım. Bir şey hızla yaklaşıyor. Bu ne ya dedim içimden, nasıl bir araba, derken yanımdan vızzz dedi geçti, bir canavar mı gördüm ne ? evet evet bir canavar gördüm. Olamaz böyle bir şey. Bizim canavar lambalarda durdu. Resmini çektim sizlere de göstermek için. Buyurun size canavar, trafik canavarı. 
Arkadaşım, onunla yolcu taşıyacaksın, kamyon değil ki yük taşıyasın. O arabanın bir ayro dinamiği var en ufak bir virajda devrilir. Umarım canavar gideceğin yere kadar, her on kilometrede bir polis çevirir ceza yazar sana. Neyse canavardan da kurtulduk zar zor eve geldik. Önce banyodaki fişkimemiz bozukmuş onu tamir ettim. Arkasından da bizim olmayan kuşun rafını yaptık. Sonra kaldırdığımız yerden kafesimizi çıkardık beklemekteyiz.
Hadi ya başla şu yem kırmaya da gel artık. Serkan öğretemedin mi hala yem yemesini şuna. Millet kuşunun resmini paylaşıyor biz boş kafesin
Bir Pazar günümüz böyle geçti arkadaşlar umarım. Sizin içinde mutlu mesut bir Pazar olmuştur. Ha bu arada bizim elektrikler gelmişte. Bu seferde sular gitmiş
Arkadaşım, onunla yolcu taşıyacaksın, kamyon değil ki yük taşıyasın. O arabanın bir ayro dinamiği var en ufak bir virajda devrilir. Umarım canavar gideceğin yere kadar, her on kilometrede bir polis çevirir ceza yazar sana. Neyse canavardan da kurtulduk zar zor eve geldik. Önce banyodaki fişkimemiz bozukmuş onu tamir ettim. Arkasından da bizim olmayan kuşun rafını yaptık. Sonra kaldırdığımız yerden kafesimizi çıkardık beklemekteyiz.
Hadi ya başla şu yem kırmaya da gel artık. Serkan öğretemedin mi hala yem yemesini şuna. Millet kuşunun resmini paylaşıyor biz boş kafesin
Bir Pazar günümüz böyle geçti arkadaşlar umarım. Sizin içinde mutlu mesut bir Pazar olmuştur. Ha bu arada bizim elektrikler gelmişte. Bu seferde sular gitmiş
Son düzenleme:
