Karadeniz Pet

Hangi irk daha cok yasiyor

Gavurdagli80

Yeni Üye
Katılım
13 Eyl 2016
Mesajlar
30
Tepkime puanı
2
Çok güzel bir erkek muhabbet kuşum vardı henüz 1 yıllıktı bir yaşındaydı erkek her taklidi yapıyordu çok güzel de konuşuyordu oldu tüm çabalarımıza rağmen çok kısa bir omru oldu.Tekrar yavru ve erkek almak istiyorum acaba hangisi hangi irk daha çok yaşıyor yardımcı olursanız sevinirim arkadaslar
 
Bu ırkla değil kuşun karakteri ile ilgili bir durum. Doğadaki muhabbet kuşları bile evcilleştirmeye müsaittir ancak bazı kuşlar karakterinden ötürü başınabuyruk, hırçın, ele gelmek istemeyen tiplerde olabilir. Hatta bazıları çok sosyalken, yani bütün insanlara yaklaşırken, bazıları sadece sahipleri ile ilgilenebilir. Ne kadar küçük alırsanız ve ne kadar sabırla, sevgiyle yaklaşırsanız size o kadar kolay alışır.
Bir de tavsiyem olacak, internette yazan her bilgiye güvenmeyin, kuşu alıp kafese hapsetmeyin, ilk günden itibaren kafes dışında kendinize alıştırın. Irk/tür/mutasyon veya herneyse, bu size kalmış bir durum. Hangisi gözünüze daha güzel görünüyorsa ondan alın.
 
Özür dilerim başlığı yanlış okumuşum, muhabbet kuşlarında yaşam süresi kafes kuşlarında daha kısadır, yani doğada ortalama 4-5 yıl kadar daha fazla yaşarlar. Irklar arasında yaşam süresi olarak farktan bahsetmek pek mümkün değil. Bu durum bakımları ile alakalı.
 
yesil-muhabbet-kusu.jpg


Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama resimdeki gibi açık yeşil renkli/koyu renk kanatlı muhabbet kuşlarının diğer renk mutasyonlarına oranla daha sağlıklı bir sisteme ve bağışıklılığa sahip olduğu söylenir hep. Doğadaki wild (yaban) muhabbet kuşları yeşil renklidir. İsterseniz bu renkte bir muhabbet kuşunu petshop yerine güvenilir bir üreticiden bulup sahiplenebilirsiniz. Yavru yani 1,5 - 2 aylık olması da size alışması açısından işinizi kolaylaştırır...
 
Arkadaşlar verdiğiniz bilgilerden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim
 
İnsanlar gibi düşünün;
doğru beslenme+hareket+az stress= uzun ömür (yaklaşık 10 yıl)
Tek yönlü, yanlış ve eksik beslenme + hareketsizlik + strese girme = erken ölüm
Formül budur arkadaşlar.
 
Bir de petshop faktörü var tabiki. Bazen ne kadar uğraşsanız da kuşta alırken anlaşılamayan petshopta bulaşmış bir hastalık, bir bakteri var ise durum ölümle sonuçlanabiliyor. İyi bir üreticiden sağlıklı bir kuş temin edin, doğru besleyin, sevin, özgür olmasına izin verin, hasta olmaması için önlem alın; bunların sonucunda o tatlı kuş da sıkı sıkı tutunur zaten bu güzel hayatına...
 
bunun ırkla alakası yok ne kadar iyi bakılırsa okadar fazla yaşar :)
 
Evet koyu renk kuşlar daha dirençli oluyorlar. Muhabbette de geçerli kanarya vb kuşlarda da. Görecelidir ama koyu renk kuşlar genelde göz zevkine hitabetmez. Mesela Doğada yaşayan Muhabbetler bir albino muhabbet kadar göz alıcı değillerdir. Ama hastalığa karşı direnç konusunda Albinoya oranla daha dirençlilerdir. ( Yeşil renk muhabbetler hastalanmaz anlamı çıkarılmamalı tabi )
 
Benim yeşil renk ilk muhabbet kuşum 13 yıl yaşadı. O zamanlar küçüktüm. Hastalanırdı hiçbir şekilde veteriner düşünemezdik bana anasınıfımda almışlardı. O zamanlar veteriner ne onu bile bilmiyordu kimse. Sadece yem ve su koyuyorduk. Kafeside küçücüktü. Kumu vitamini hiçbir şeyi yoktu. Ama gel gör ki o zaman eceliyle öldü sanıyorduk. Yaşlılıktan diyorduk. Kör olmuştu. Kafesinin etrafında hep kırmızı böcekler vardı dolu dolu. Bitten kafasında tüy kalmamıştı. Birde gözünün etrafındaki tüyler dökülmüştü. Şimdi okudukça anlıyorum ki mantarından tut bitine körlüğüne her şey var olarak gitmiş hayvancağız. Demem o ki belki sağlıklı beslenseydi eksiği olmasaydı ne kadar yaşardı kim bilir. Yani bende genleri oynanmış kuşun ne kadar yaşayabileceği konusunda kararsızım. Doğada denildiği gibi sadece yeşil. Bu mutasyonlar hep insan eli deymeleriyle meydana gelmiş. Yani zaten başından bu cins dediğimiz kuşlar kısmen hastalıklı
 
Benim yeşil renk ilk muhabbet kuşum 13 yıl yaşadı. O zamanlar küçüktüm. Hastalanırdı hiçbir şekilde veteriner düşünemezdik bana anasınıfımda almışlardı. O zamanlar veteriner ne onu bile bilmiyordu kimse. Sadece yem ve su koyuyorduk. Kafeside küçücüktü. Kumu vitamini hiçbir şeyi yoktu. Ama gel gör ki o zaman eceliyle öldü sanıyorduk. Yaşlılıktan diyorduk. Kör olmuştu. Kafesinin etrafında hep kırmızı böcekler vardı dolu dolu. Bitten kafasında tüy kalmamıştı. Birde gözünün etrafındaki tüyler dökülmüştü. Şimdi okudukça anlıyorum ki mantarından tut bitine körlüğüne her şey var olarak gitmiş hayvancağız. Demem o ki belki sağlıklı beslenseydi eksiği olmasaydı ne kadar yaşardı kim bilir. Yani bende genleri oynanmış kuşun ne kadar yaşayabileceği konusunda kararsızım. Doğada denildiği gibi sadece yeşil. Bu mutasyonlar hep insan eli deymeleriyle meydana gelmiş. Yani zaten başından bu cins dediğimiz kuşlar kısmen hastalıklı

Aynen size katılıyorum. Bizim de evde ben çok küçükken yeşil bir kuşumuz vardı koyu kanatlı, paylaştığım resimdeki gibi. Zaten o zamanlar eskiden muhabbet kuşu denilince çoğunlukla yeşil renkli olurdu evde beslenen kuşlar; şimdiki gibi yellowface, spangle, rainbow gibi türlere nadir rastlanırdı.

O kuşumuz 10 yıl yaşamıştı. Vitaminini falan verirdik, gaga taşı, kalamar kemiği vesaire ama hasta mıdır, ishal mi olmuş, mantar mı kapmış hiçbirini gözlemlemezdik tabi. Şimdi şimdi fark ediyorum kuşumun boynunun yavaşça son iki yılında yan yatmış olduğunu. Belki kas gevşetici bir şeyler versek, B vitamini takviyesi yapsak, direncini nasıl arttırabileceğimizi bilsek, en azından başının iyice sağa yatmasını yaşlanmasına yormasa örneğin aile büyükleri belki daha yıllarca yaşayabilecekti. Son iki yılını hep çevresindeki küçük dünyaya yan yan bakarak yaşamıştı...

Ama bende de genel intiba yeşil/koyu kanatlı kuşların daha iyi bir bağışıklık sistemine sahip olduğu yönünde...
 
Burada yanlış anlaşılan bir durum var. Ben cevabımda da doğada yaşayan muhabbet kuşlarının yaşam sürelerinin uzun olmasından bahsetmiştim. Yani rengin yaşam süresi üzerinde pek bir etkisi yok. Yalnızca albinizim genetik bir bozukluk olduğu için bazı hastalıklara kapılma riskini artırır.
Muhabbet kuşlarında, gerek doğada, gerekse evde, görülebilecek bütün renkler mevcuttur. Fakat doğal ortamlarında yeşil mutasyona uyum sağlamışlar ve genellikle bu renk ve tonlarına sahiptirler. Bu, doğadaki bütün muhabbet kuşlarının aynı renge sahip olduğu anlamına gelmez. Doğada, farklı renklere sahip muhabbet kuşları, farklı göründükleri için sürüden dışlanma ya da eşleşememe gibi sorunlar yaşamakta ve bu nedenle sayıları artmamaktadır. Sanıldığı gibi, araştırmacılar kuşların genetik yapısıyla oynayıp da değişik renk mutasyonları elde etmemiştir. Bu renkler zaten onların yaradılışından vardır ki zaten yaşadıkları ortama göre renkleri farklılık gösterir (örneğin ağaçların daha çok olduğu yerlerde yaşayanlar ile, çölde yaşayanlar arasında belirgin renk farklılıkları vardır) Bizim şu anda bildiğimiz renkler, yeşil dışında, doğadaki farklı renk mutasyonlarına sahip, özellikle albino ve lutino kuşlar ile sürekli çiftleştirme yolu kullanılarak elde edilmiştir. Albinizm, genetik kaynaklı ve kalıtımsal bir sorundur. Her canlıda, önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Mesela insanlarda ortaya çıkardığı en önemli sorun, göz bozukluğu ve güneşe karşı aşırı duyarlılıktır. Ancak taşıyıcı olmak bu sorunların hiçbirini ortaya çıkarmaz.
Uzun lafın kısası, yeşil kuşunuzun soy ağacında birçok farklı renkte atası vardır, bunu bilme şansınız yoktur. Benim avatardaki kuşun, annesi, babası ve onlarca kardeşinden sadece kendisi mavi olup, birkaç tane albino dışında tamamı yeşil renktedir. Kuşun yeşil olması değil, bakım koşulları ve hastalıklara karşı direnci ömrünü uzatır. Doğada yaşayan muhabbet kuşlaro, karşılaştıkları sorunlarla içgüdüsel olarak doğal kaynaklarla veya sürü halinde başedebilmekteyken, kafes kuşlarının böyle bir şansı yoktur. İşte bu yüzden doğada yaşayan muhabbet kuşları daha uzun ömürlü olmaktadır.
 
"Budgerigars are naturally green and yellow with black, scalloped markings on the nape, back and wings, but have been bred in captivity with colouring in blues, whites, yellows, greys and even with small crests."

"The feathers of most parrot species, including budgerigars, contain both a black type of melanin named eumelanin along with a basic yellow pigment named psittacofulvin (psittacin for short). Some other parrot species produces a third pigment named advanced-psittacin which enables colour & tones ranging from oranges, peaches, pinks to reds. When these feathers are exposed to a white light source, such as sunlight, only the blue part of the spectrum is reflected by the eumelanin granules. This reflected blue light passes through the yellow pigment layer, resulting in the green colouration known as lightgreen in only the budgerigar and/or green in any other naturally green coloured parrot species."

"As is true with all animal species, colour mutations occur in captivity as do in the wild."

https://en.wikipedia.org/wiki/Budgerigar
https://en.wikipedia.org/wiki/Budgerigar_colour_genetics

Vikipedi'de dendiğine göre yeşil renk doğada bulunan renkmiş. İnsanlar tarafından yakalandıklarında üretim sırasında mavi, beyaz, gri renk mutasyonlarının kazanımları sağlanıyormuş....

Neyse; uzun lafın kısası, uzun yaşamın sırrı bakım, özgürlük ve ilgiden geçiyor :)
 
Son düzenleme:
Burada benim yazdıklarımdan farklı bir şey yazmıyor zaten. Renk değişimlerinin hem doğada hem de insan esareti altında gerçekleşebileceğini söylüyor ki ben de ondan bahsediyorum.
 
Aslında bahsedilen paragraflarda; doğadaki yabani muhabbetlerin genlerinde bulunan pigmentlerden sadece birinin güneş ışığı gibi bir ışık ile mutasyona uğrayıp açık yeşil/koyu kanat muhabbet kuşu olan doğal türlerin oluştuğu belirtiliyor. Yani doğadaki oluşan tek renk spektrumdaki mavi kısmın öne çıkarılan granülde yansıması ile meydana gelen yeşil renkli kuşlar. Diğer mavi, gri, beyaz renkli mutasyonlar; kuşlar insanlar tarafından yakalandıktan sonra üretim sırasında ortaya çıkıyor.

Elbette şu an yeşil renklerdeki muhabbetlerden mavi renkli ya da albino kuşlar ortaya çıkabiliyor. Benim de avatardaki kuşumun annesi doğal yeşil ve babası sarı renkli kuşlar...

Siz hangi kaynaktan öğrenmiştiniz diğer renk muhabbet kuşların da doğada var olduğunu lakin yeşil renkli olanlar tarafından kabul edilmedikleri için çoğalamadıklarını, bizlerle paylaşabilirseniz memnun oluruz açıkçası. Çünkü hiç duymamıştım ve de okumamıştım sizin öne sürdüklerinizi Süleyman Bey :)
 
Son düzenleme:
Öne sürmüyorum, belgeselde seyrettim.
Zaten yukarıda da yazmıştım, sizin kaynak olarak verdiğiniz vikpedia yazısının sonunda da doğada renk değişiminin gerçekleşebileceğini belirtmişler. Sanırım okumadınız.
 
Okumaz olur muyum; benim işim okumaktır :)... Benim yukarıda en başta kastettiğim şey orijinal renk geni olarak muhabbet kuşlarında light green (açık yeşil) renkli olanları; doğal genlerde, güneş ışıkları altında pigmentlerinde bulunan mavi kısmın granülde yansıyarak olması gereken halidir. Diğerleri genlerinde bir yanlışlık, bir farklılık oluşmasıyla oluyor. Belki yaban dünyada diğer renkleri de nadir olarak genlerindeki bir durum sonucu oluşuyordur ama orijinal olan, dominant olan gen yeşil renkli muhabbet kuşlarıdır.

A "mutation" is a genetic accident where a gene or a set of genes changed. However, a viable mutation is a rare event; which is why in the wild budgerigar population, the original gene is most common. Thus the original gene is called the "Wild-Type" gene and any departure from the wild-type is called a mutation. A mutant can differ in some major ways or minor ways from the wild-type.

'Wild type' olarak kabul edilen renk açık yeşil renk araştırmacılar tarafından örneğin. Yani orjinal yaban rengi olan açık yeşil kuşlar Wild-Type olarak adlandırılıyor. - http://www.al-nasser.co.uk/article1.htm

Ben de o yüzden belki yeşil kuşlardaki bağışıklık sistemi orjinal renk genine sahip olduğu için daha iyidir diye düşünüyorum.

Sonunu okumuş olduğum gibi başını da gayet dikkatlice okumuştum ve de;

"Budgerigars are naturally green and yellow with black, scalloped markings on the nape, back and wings, but have been bred in captivity with colouring in blues, whites, yellows, greys and even with small crests."

...denildiği üzere doğal olanı en sağlıklı olanıdır diye bir mantık yürütülecek olursa; bununla ilgili kesin bir kaynak olmasa da, renkler muhabbet kuşunun sağlığı açısından hiçbir etkiye sahip değildir demek de kesin bir sonuçlandırma değildir fikrimce...
 
Son düzenleme:
Neyse zaten konunun sahibi gri renkli/koyu kanat bir mubiş almış bile :)
 
İşte ben de bu yüzden "sanırım okumadınız" demiştim, çünkü ben "hiçbir etkisi yoktur" demedim. Ayrıca yukarıdaki paylaştığınız yazıda, mutasyonun, gen değişikliğinin yaşandığı bir genetik kaza olduğundan, uygulanabilir bir mutasyonun nadir bir olay olduğundan bahsediyor ki bu da benim yazdıklarımın farklı bir dille anlatımı olmuş. Orijinal rengin yeşil olmadığı gibi bir şeyden bahsetmedim, albinizmin genetik bir sorundan kaynaklandığını ve sağlık problemlerine sebep olduğunu ancak taşıyıcılarda bu sağlık problemlerinin görülmediği söyledim. Orijinal rengin bozulması genetik bir hasarı gösterir ancak sizin de belirttiğiniz gibi bunun yaşam süresini kısalttığı ya da bağışıklık sistemini zayıflattığı ile ilgili kesin bir bilgimiz yok. Benim konuşmasını dinlediğim zoolog, çıkış noktası olarak, diğer papağan türlerinde böyle bir mutasyonun olmadığını, renk ve yapı olarak net ayrımların varlığını söylerken, muhtemelen bütün muhabbet kuşlarının renk mutasyonu bakımından taşıyıcı olduklarını iddia etmekteydi. Ama bununla ilgili herhangi bir genetik araştırmadan bahsetmedi, belki de sadece kendi görüşüydü.
 
Aslında o yazdığınızı da gayet irdeleyerek okudum; "pek bir etkisi yoktur ve yeşil olması değil, bakım koşulları ve hastalıklara karşı direnci ömrünü uzatır" ifadeleri kullanmıştınız.

"Burada bir yanlış var" ...diyerek giriş yapmış olmanız çok kesin bir dil idi. Siz asıl sanırım benim ilk yazdığım resimli yorumu okumadınız. Benim yorumum bir öneri ve görüş mahiyetindeydi. Ardından da bakım, özgürlük ve ilgi ayrıca da iyi bir üreticiden hastalıklı olmayan bir yavru satın alırsanız, bir de toplumda daha dirençli olduğu varsayılan, orijinal renk olarak kabul edilen yeşil renkli olanlarından seçerseniz belki istediğiniz kadar uzun yaşatma imkanı bulursunuz demek istemiştim sadece ikinci yorumumda... konu epey uzadı :) Neyse; bu şekil makaleler paylaşabileceğim bir tartışma konusu için teşekkür ederim Süleyman Bey...

İyi geceler :)
 
Geri
Üst