Hepimiz belgeselleri izliyoruz, bir aslan bir antilobu yiyeceği zaman o belgeseli çekenler "aman arkadaşlar alalım şunu garibanı zalim aslanın elinden, kurtalım yazıktır, biz hayat kurtarmakla yükümlüyüz; dogasi diye ölüme terketmek vicdansızlık olur" veya yavru bir aslan açlıktan ölmek üzereyken "yazık ölmesin hayvan, kurtaralım, biz hayat kurtarmakla yükümlüyüz; dogasi diye ölüme terketmek vicdansızlık olur" diyorlar mıdır sizce?
Ben söyleyeyim arkadaşlar demiyorlar. Neden demiyorlar, çünkü bu dünyanın iyisiyle kötüsüyle, avıyla avcısıyla, artısıyla eksisiyle bir dengesi var ve bu denge içinde herşey akmaya devam ediyor. Nasıl ki Afrika aslanların ve antilopların doğal yaşam alanı ise şehirlerimiz de serçelerin ve kedilerin doğal yaşam alanıdır. Şunu da unutmayalım, biz hiç bir yabani canlıyı başka bir yabani canlıdan kurtarmakla yükümlü değiliz. Yükümlüyüz diyenler işgüzarlık eder.
O serçeyi o kedinin ağzından aldığımız zaman belki de annelerinden yemek bekleyen kedi yavrularını aç bırakıyoruz. Olaya bir de bu açıdan bakarsak anlatmaya çalıştıklarım biraz daha net anlaşılabilir. Elbette ben de içinde hayvan sevgisi olan ve bu nedenle muhabbet kuşu besleyen biriyim. Bu siteye yazdığım ilk mesajın son cümlesi aynen şu şekildedir " Tekrardan gönül dolusu selamlar içinde hayvan sevgisi olan tüm insanlara." Böyle söyleyen birini vicdansızlıkla itham etmek çok ağır ve de talihsiz olur.
Şimdi konuyu açan arkadaş bir serçe yavrusu kurtardım, duymadığım söz kalmadı diyebilir. Lütfen yanlış anlaşılmasın, yazdıklarım konuyu açan arkadaşa değildir kesinlikle, iyi niyetle böyle bir şey yapmış. Kendince elbette haklıdır. Ben sadece bunun yanlış olduğunu düşündüğümü belirttim bir önceki mesajımda ve ilk mesajımdan sonra yazılanları görünce bu mesajı yazma gereği hissettim. Tekrardan gönül dolusu selamlar içinde hayvan sevgisi olan tüm insanlara.