Evcilleştime üzerine bir yazı buldum..belki size bilgi verir
Evcilleştirme
Muhabbet kuşları, çok sayıda sözcük ve sözcük grupları öğrenebilir. Erkek ve dişi muhabbet kuşlarının ses tonları arasında fark olduğunu da bilmeliyiz. Erkekler çok farklı sesler çıkarabilmektedir, dişiler ise yüksek tonda cıvıltı şeklinde sese sahiptirler. Bu nedenle erkek muhabbet kuşları çok iyi konuşabilmektedirler. Bazı papağan türlerinin dişileri konuşmazlar ama çoğu türlerde, erkekler ve dişiler eşit olarak güzel konuşabilmektedirler. Bir kuş konuşmayı öğrenmeye başladığında çoğunlukla, mırıldanarak dilin tonlamalarını taklit eder. Kuşunuzun konuşmaya çalıştığını düşünüyorsanız bu girişimlerini övmelisiniz. Erkek muhabbet kuşu, çok sayıda yüksek ve/veya daha alçak sesler çıkardığında konuşmayı deniyor olabilir ve bu şekilde konuşmayı öğrenecektir. İlk başlarda neler olduğunu anlamak zordur, muhabbet kuşları çoğunlukla sakin oldukları ve dinlendikleri sürelerde lisan öğrenmektedirler.
Muhabbet kuşları, garip sesler çıkararak bıcırdadıklarında, kendi kendine söyleniyor hissi verdiklerinde öğrendikleri sesler ve sözcüklerle çalışma yaptıkları anlamı taşır.
Çoğunlukla üzerinde fikir birliğine varılan konu; konuşma isteklerinin, bizim, onlara öğretmeye çalıştığımız sözcükleri tekrarlamak değil, bizim ne dediğimizi anlama çalışmaları ve karşı tepki göstermeleri olduğudur.
Onun şu anda konuşuyor olması da mümkündür ama siz anlayamıyor olabilirsiniz. Birçok muhabbet kuşunun, insan kulakları için algılaması zor olan çok tiz ve hızlı bir sesi vardır. Yakından dikkatlice dinleyin (veya dinlemesi için tanıdığınız bir çocuktan yardım isteyin). Muhabbet kuşları sosyal kuşlardır ve papağanların, insan konuşmasını taklit etme isteklerinin nedeni, doğal ortamlarında diğer sürü üyelerinden grup dilini öğrenmelerindendir. Evlerimizde yaşayan bir papağan türü için ise sürünün anlamı, insanlar ve diğer evcil hayvanlardır yani bizlerin ve/veya diğer evcillerin çıkardığı sesler onlar için öğrenmek zorunda oldukları dil niteliği taşımaktadır. Yuvadan yeni yeme düşmüş, yem kırmayı öğrenmiş yavruların daha kolay öğrenmelerinin nedeni de artık ortamlarını paylaşan ve konuşanların yalnızca insanlar olmasındandır. Çok küçük olmaları ve başka kuş seslerini duymuyor olmaları , bizleri sürü üyesi olarak görmelerini sağlar. Artık bunu bildiğimize göre de şu sorunun da yanıtını öğrenmiş oluyoruz “Kuşum hiç ötmüyor, sesi çıkmadan oturuyor” Neden ötsün ki? Kiminle iletişim kuracak?. Ay olarak daha büyük kuşlar, önceden bulundukları ortamlarda başka kuşlardan doğal sesleri ve dolayısıyla iletişimi öğrendiklerinden, konuşma olarak nitelendirdiğimiz iletişim biçimine uyum sağlamaları uzun zaman almakta hatta çok daha büyük kuşlarda imkansız hale gelmektedir. Aynı uyum zorlukları, çok uzun süre yalnızca insanlarla yaşayan kuşların başka kuşlarla karşılaşmalarında, eşleştirilme girişimlerinde de ortaya çıkmaktadır.
Sonuç olarak; çok küçükken diğer kuşlardan ayrılarak eğitilmeye başlanan kuşlar, pek çok şeyi bizden öğrenirler ve bunlardan biri de konuşmadır.