Ayhan OTÇUOĞLU
Süper Moderatör
- Katılım
- 8 Ocak 2016
- Mesajlar
- 1,717
- Tepkime puanı
- 800
Arkadaşlar,
Yeni üretim sezonu gelmektedir. Bazı bilgilerimi sizlerle yaklaşan üretim sezonu öncesinde paylaşmak istedim.
Doğru çevre koşulları ve uygun besleme şartları kuşları üremeye uygun hale getirecektir. Kuşlarınıza üremeye uygun bir diyet yaptırmanız gerekir ve bu esnada yem olarak aspur ve darı karışımları iklim ve çevre şartlarına göre çeşitli oranlarda hazırlanabilir. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde tek bir ideal karışım oranı vermek doğru olmayabilir. Bu nedenle zaman içinde ideal yem veya yem karışımınızı kendiniz oluşturmaya çalışmalısınız. Ancak darı miktarı arttırıldığında yağ miktarının arttığı ve protein miktarının azaldığı unutulmamalıdır. Tüy kalitesinin yüksek olduğu kuşlar, yerli ve küçük kuşlara oranla daha fazla proteine ihtiyaç duyarlar. Daha az ve ince tüylü kuşlar, daha düşük proteinli tohumlarla bile üreme durumuna gelebilirler. Ancak tüylerin yapısı protein olduğundan tüylü kuşlara her zaman daha fazla protein verilmelidir. Kuşları üreme durumuna getirmek için bol miktarda ıspanak, havuç ve diğer çeşitli sebzeler verilebilir. Yılın her mevsiminde mamalar kuşları üreme durumuna getirmede ve beslemede en önemli yardımcımızdır. Besleme de uzman olanların genellikle en fazla ve kaliteli yavruyu almaları kesinle tesadüf değildir.
Büyük miktarda vitamin ve farklı takviyelerin kullanılması gerektiğini düşünenlerden değilim. Temel beslemenin yanında farklı ve uygun besinlerin bolca kullanılmasının kuşları üreme koşullarına daha iyi ve çoğunlukla aynı anda hazırladığını gözlemliyorum. Vitaminler+ Aminoasitlerin içme sularına üremeye 4-6 hafta kala katmaya başlarsak genellikle üremeye aynı anda hazır oluyorlar. Ayrıca suya katılan bu küçük takviyeler kuşlara ekstra canlılık veriyor ve tüy tamamlamaya da yardımcı oluyor.
Kuşların üreme koşullarına getirilmesi için ışığın da çok önemli olduğunu unutmamak gerekir. Gündüz saatleri uzadıkça kuşlar da üreme durumuna kolayca gelmektedir. Gün ışığı saatleri suni aydınlatma ile arttırılabilir. Bir günün sonunda veya başında ekstra aydınlatma sağlayarak günleri kolayca yapay olarak uzatabilirsiniz. Hazırlık döneminde yavaşça haftadan haftaya ışıkların zamanını artırarak günleri hafifçe uzatmalısınız. Kuşlarınızı erkenden ve zamansız olarak üreme durumuna sokmaya çalışmıyorsanız, ilave günışığı artımı yapmanıza gerek yoktur.
Bütün kuşların hazırlık dönemin de egzersiz yapmaları gerekir fakat büyük ve tüylü muhabbet kuşları, küçük ve az tüylü kuşların ihtiyaç duyduğu kadar egzersizlere ihtiyaç duymazlar. Bu büyük kuşlar çok fazla egzersiz yaparsalar zorlanırlar ve strese girerler. Bu yüzden çok dikkatli olunmalı ve üreme dönemi öncesinde aşırı derecede yağlanmalarına da izin vermemeliyiz. Bu noktada tekrar beslemenin önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Beslemeden aşırı beslemeyi değil, yeter miktarda tüm ihtiyaçların karşılanmasını ancak yağlanma yapmayacak bir tarzda beslemeyi anlamak ve uygulamak gerekir.
Hazırlık döneminde diğer bir konuda eşleştirmeden önce: Erkekler ve dişiler olarak mı? Yoksa gençler ve yetişkinler olarak mı kuşların ayırılması? sorularına cevap vermeye çalışalım. Yetişkin ve genç erkeklerin ayrılmasında bir şey fark ettiğini düşünmüyorum. Ancak dişiler ayrıldığında erkekler tarafından kovalanmadıklarından dolayı çok daha kolay yağlandıklarını düşünüyorum.
Hazır kuşların eşleme yapılmadan hemen önce birkaç günlüğüne ayırılması dişilerin erkekler için ve erkeklerinde dişiler için hazır duruma geçmesine daha da yardımı olacaktır. Ayrıca bu birkaç günlük ayrılık salmada kurulmuş olabilecek erkek-dişi bağlarının kopmasına ve yapılan planlı eşlemenin daha kolay kabullenilmesine yardımcı olacaktır.
Eşleştirme kullanılabilecek bir metot da erkekleri en az 3-4 günlüğüne yuvalık takılı üretim kafesinde teklemek ve ardından uygun dişileri erkeklerin yanına alarak birbirleri ile uyumlarını ve üremeye gerçekten hazır olup olmadıklarını gözlemlemektir.
Eşlemeden sonra kuşlara düzenli olarak ve az miktarda su püskürtülmesi: kuşların tüylerini temiz tuttuğundan, erkeği ve dişiyi aynı anda tüylerini gaga ile düzeltmeye teşvik ettiğinden ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladığından; eş almayı ve üremeyi teşvik etmektedir. Ancak fazla ve soğuk su spreylemek de kızgınlığın geçmesine sebep olabilir son derece dikkatlice yapılmalıdır.
Diğer bir konuda kuşlarınızın kanını takip ederken soy olarakta kan takibi yapmaktır. Genellikle kolayca üreyen anne ve babadan gelen yavrularda kolayca üreme durumuna geleceklerdir. Ancak problemli, geç ve fazla kimyasal kullanılarak yavru alınabilen kuşlarında yavruları muhtemelen aynı şekilde üremek için zorlanacaklardır. Bu sebeple damızlık seçiminde çeşitli problemlere sahip çiftlerin yavrularından damızlık ayırmak yerine problemsiz çiftlerin yavrularından damızlık ayırılmasını öneriyorum.
Muhtemelen sizinde kuşlarımıza uyacak küçük ve daha farklı özel uygulamalarınız olabilir. Ancak temellere bağlı kaldığınız sürece çok yanlış yollara gitmeyeceksinizdir. Kuşlarınızın üremeye yatkınlığı anlamak için zaman geçecektir ve siz tecrübeyi zamanla kazanacaksınız. Ancak gerçek test bir erkek ile bir dişiyi bir araya getirip doğru tepkileri görmektir. Bu tepkiyi görmediğiniz sürece çiftleri eşlemenizi önermiyorum. Eğer hiçbir tepki yok ise tavsiyem her zaman tekrar ayırmak ve daha sonra tekrar denemek olacaktır. Eğer çiftler yuvaya girmiyorlarsa iyi bir sezon geçirmeyecek ve yumurtaları göremeyeceksinizdir.
Ayhan OTÇUOĞLU
Ağustos 2017
MANİSA
Yeni üretim sezonu gelmektedir. Bazı bilgilerimi sizlerle yaklaşan üretim sezonu öncesinde paylaşmak istedim.
Doğru çevre koşulları ve uygun besleme şartları kuşları üremeye uygun hale getirecektir. Kuşlarınıza üremeye uygun bir diyet yaptırmanız gerekir ve bu esnada yem olarak aspur ve darı karışımları iklim ve çevre şartlarına göre çeşitli oranlarda hazırlanabilir. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde tek bir ideal karışım oranı vermek doğru olmayabilir. Bu nedenle zaman içinde ideal yem veya yem karışımınızı kendiniz oluşturmaya çalışmalısınız. Ancak darı miktarı arttırıldığında yağ miktarının arttığı ve protein miktarının azaldığı unutulmamalıdır. Tüy kalitesinin yüksek olduğu kuşlar, yerli ve küçük kuşlara oranla daha fazla proteine ihtiyaç duyarlar. Daha az ve ince tüylü kuşlar, daha düşük proteinli tohumlarla bile üreme durumuna gelebilirler. Ancak tüylerin yapısı protein olduğundan tüylü kuşlara her zaman daha fazla protein verilmelidir. Kuşları üreme durumuna getirmek için bol miktarda ıspanak, havuç ve diğer çeşitli sebzeler verilebilir. Yılın her mevsiminde mamalar kuşları üreme durumuna getirmede ve beslemede en önemli yardımcımızdır. Besleme de uzman olanların genellikle en fazla ve kaliteli yavruyu almaları kesinle tesadüf değildir.
Büyük miktarda vitamin ve farklı takviyelerin kullanılması gerektiğini düşünenlerden değilim. Temel beslemenin yanında farklı ve uygun besinlerin bolca kullanılmasının kuşları üreme koşullarına daha iyi ve çoğunlukla aynı anda hazırladığını gözlemliyorum. Vitaminler+ Aminoasitlerin içme sularına üremeye 4-6 hafta kala katmaya başlarsak genellikle üremeye aynı anda hazır oluyorlar. Ayrıca suya katılan bu küçük takviyeler kuşlara ekstra canlılık veriyor ve tüy tamamlamaya da yardımcı oluyor.
Kuşların üreme koşullarına getirilmesi için ışığın da çok önemli olduğunu unutmamak gerekir. Gündüz saatleri uzadıkça kuşlar da üreme durumuna kolayca gelmektedir. Gün ışığı saatleri suni aydınlatma ile arttırılabilir. Bir günün sonunda veya başında ekstra aydınlatma sağlayarak günleri kolayca yapay olarak uzatabilirsiniz. Hazırlık döneminde yavaşça haftadan haftaya ışıkların zamanını artırarak günleri hafifçe uzatmalısınız. Kuşlarınızı erkenden ve zamansız olarak üreme durumuna sokmaya çalışmıyorsanız, ilave günışığı artımı yapmanıza gerek yoktur.
Bütün kuşların hazırlık dönemin de egzersiz yapmaları gerekir fakat büyük ve tüylü muhabbet kuşları, küçük ve az tüylü kuşların ihtiyaç duyduğu kadar egzersizlere ihtiyaç duymazlar. Bu büyük kuşlar çok fazla egzersiz yaparsalar zorlanırlar ve strese girerler. Bu yüzden çok dikkatli olunmalı ve üreme dönemi öncesinde aşırı derecede yağlanmalarına da izin vermemeliyiz. Bu noktada tekrar beslemenin önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Beslemeden aşırı beslemeyi değil, yeter miktarda tüm ihtiyaçların karşılanmasını ancak yağlanma yapmayacak bir tarzda beslemeyi anlamak ve uygulamak gerekir.
Hazırlık döneminde diğer bir konuda eşleştirmeden önce: Erkekler ve dişiler olarak mı? Yoksa gençler ve yetişkinler olarak mı kuşların ayırılması? sorularına cevap vermeye çalışalım. Yetişkin ve genç erkeklerin ayrılmasında bir şey fark ettiğini düşünmüyorum. Ancak dişiler ayrıldığında erkekler tarafından kovalanmadıklarından dolayı çok daha kolay yağlandıklarını düşünüyorum.
Hazır kuşların eşleme yapılmadan hemen önce birkaç günlüğüne ayırılması dişilerin erkekler için ve erkeklerinde dişiler için hazır duruma geçmesine daha da yardımı olacaktır. Ayrıca bu birkaç günlük ayrılık salmada kurulmuş olabilecek erkek-dişi bağlarının kopmasına ve yapılan planlı eşlemenin daha kolay kabullenilmesine yardımcı olacaktır.
Eşleştirme kullanılabilecek bir metot da erkekleri en az 3-4 günlüğüne yuvalık takılı üretim kafesinde teklemek ve ardından uygun dişileri erkeklerin yanına alarak birbirleri ile uyumlarını ve üremeye gerçekten hazır olup olmadıklarını gözlemlemektir.
Eşlemeden sonra kuşlara düzenli olarak ve az miktarda su püskürtülmesi: kuşların tüylerini temiz tuttuğundan, erkeği ve dişiyi aynı anda tüylerini gaga ile düzeltmeye teşvik ettiğinden ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladığından; eş almayı ve üremeyi teşvik etmektedir. Ancak fazla ve soğuk su spreylemek de kızgınlığın geçmesine sebep olabilir son derece dikkatlice yapılmalıdır.
Diğer bir konuda kuşlarınızın kanını takip ederken soy olarakta kan takibi yapmaktır. Genellikle kolayca üreyen anne ve babadan gelen yavrularda kolayca üreme durumuna geleceklerdir. Ancak problemli, geç ve fazla kimyasal kullanılarak yavru alınabilen kuşlarında yavruları muhtemelen aynı şekilde üremek için zorlanacaklardır. Bu sebeple damızlık seçiminde çeşitli problemlere sahip çiftlerin yavrularından damızlık ayırmak yerine problemsiz çiftlerin yavrularından damızlık ayırılmasını öneriyorum.
Muhtemelen sizinde kuşlarımıza uyacak küçük ve daha farklı özel uygulamalarınız olabilir. Ancak temellere bağlı kaldığınız sürece çok yanlış yollara gitmeyeceksinizdir. Kuşlarınızın üremeye yatkınlığı anlamak için zaman geçecektir ve siz tecrübeyi zamanla kazanacaksınız. Ancak gerçek test bir erkek ile bir dişiyi bir araya getirip doğru tepkileri görmektir. Bu tepkiyi görmediğiniz sürece çiftleri eşlemenizi önermiyorum. Eğer hiçbir tepki yok ise tavsiyem her zaman tekrar ayırmak ve daha sonra tekrar denemek olacaktır. Eğer çiftler yuvaya girmiyorlarsa iyi bir sezon geçirmeyecek ve yumurtaları göremeyeceksinizdir.
Ayhan OTÇUOĞLU
Ağustos 2017
MANİSA
