Karadeniz Pet

Bu kuş nasıl düzelir

Rica ederim salih kardeşim. Nasıl rahat hissediyorsan öyle hitap et. Kış aylarında 1/3 oranında fazla katabilirsin.
Son mesajının ilk satırlarını okuyunca sevindim ama sonra yanlış anladığımı farkettim. Umarım düzelir. Ki büyük ihtimalle düzelecektir. Tedavinin 4. Günü gelişmeleri yazın lütfen
 
Bu darıya bayılıyor aspur çok çok az yiyor kabuksuz yemi çoğunlukta ağzına alıp atıyor kabuklu denesem mi yoksa yem kıramıyor mu?

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Son düzenleme:
0b1299fa2d530c22dc352df514f923ee.jpg


Boynundaki bu şişlik nedir bilen var mı?

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Tümör olabilir. Bu birden bire mi oldu?


Gesendet von iPhone mit Tapatalk
 
dün akşam dikkatimi çekti öyle sert değil tümörün sert olması gerekmez mi?
 
Solunum sisteminde de problem olabilir luftsack wellensittich yazip imajlara bakarsan görürsün solunum yolunda problem olan kuslari ama o durumda boyle boyunluk takmis gibi olmuyor gibi görünüyor. Bir günde olduysa ama tümör pek mantikli degil bilen arkadaslar yorumlasinlar ben de acemiyim.


Gesendet von iPhone mit Tapatalk
 
Geldiğimde kafesin tabanında duruyordu çıkardım yerde biraz kızıl darı yedi kafese uctu. Telefondan kuş sesleri açınca karşılık verirdi hiç tepki vermedi sanırım artık uzatmaları oynuyor[emoji20]

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
[emoji24][emoji24][emoji24][emoji24][emoji24][emoji24]

Bu kusa yardim edin.

[emoji24][emoji24][emoji24][emoji24][emoji24][emoji24]


Gesendet von iPhone mit Tapatalk
 
Bir yerde söyle bir yazi buldum:

Air Sacculitis, Hava kesesi yangısı

Kanatlılarda hava keselerinin çok önemli olmasının tek sebebi sadece uçmalarına yardımcı olması değildir. Sürekli olarak yeterince oksijen bulundururlar ve bu sayede akciğerleri havalandırırlar. Bu sebepten dolayı hava keselerindeki bir hastalık, hasta kanatlının ölümüne sebep olabilecek ciddi solunum güçlüklerine neden olabilir. Bu yazıda hava keselerinin önemi ve enfeksiyonları ele alınmaktadır.

Broiler yetiştiriciliği:
Broiler civcivlerinin yaşamlarının ilk haftasında boyun bölgesinde derinin hemen altında şiddetli bir şişlik görülebilir. Piliç üreten çiftliklerde üretimin yapıldığı süre içerisinde semptomlar azalmış ve rahatlamış gibi görünse bile genellikle durum böyle değildir.
Bir haftalık yaştaki civcivlerin, görünüşe göre, acı çektiği için gözlerini kapatmış vaziyette ve ayakta hareket etmekten çekinmekte olduğu gözlenir. Yakın olarak bakıldığı zaman boyun bölgesinde, derinin hemen altında bir top gibi görünen şişkinlik göze çarpar. Şişkinliği daha iyi inceleyebilmek için şişmiş alan üzerinde küçük tüyler kaldırılır ve etkilenen alan hava ile dolu bir balon gibi ortaya çıkar. Bir iğne ile delindiği zaman hava hızla boşalır. Ancak çökmüş balon tekrar başlangıçtaki şişmiş boyutuna gelir.
Hava keselerinde yırtılma ve teşhisi:
Hava keselerinin derinin altında olması nedeniyle, hava keselerinin yırtılmasının teşhisi derinin altında oluşan şişlik ile konabilir. Daha iyi bir tanı için steril bir iğne, şiş kısma batırılır. Derinin altında hava varsa şişlik azalacaktır. Ödem varsa iğne ile aspire edilebilir. Hava kesesi sonunda iyileşecektir. Bununla birlikte birçok civciv ölebilir.

Yüksek oksijen ihtiyacı:
Kanatlılardaki akciğerlerin yapısı ve genel solunum sistemi ve çalışması tüm şekliyle kendine özgüdür Bu sistem başka hiçbir omurgalı akciğerinde bulunmaz ve bütün kuş türlerinde yapısıyla ve işlemesiyle aynıdır.
Solunum organları ve akciğerler küçüktür. Memelilerde olduğu gibi göğüs boşluğunda serbest halde bulunmayıp, gövde boşluğunun duvarına yapışık konumdadırlar. Kısa olan bronşlar bir çok kollara ayrılmaktadır. Hava, akciğer kanalı boyunca "tek yönlü" hareket eder Akciğerlerin giriş ve çıkış kanalları birbirlerinden farklıdır ve hava daimi olarak akciğer içinde tek yönlü olarak akar Böylece kanatlı, havadaki oksijeni kesintisiz olarak alabilir ve yüksek enerji ihtiyacı karşılanmış olur Akciğerlerin çevresinde hava kesecikleri bulunur Hava, önce bu keseciklerde toplanır sonrada düzenli olarak akciğerin içine pompalanır ve böylece yüksek oksijen gereksinimi de karşılanmış olur

Kanatlılara özgü hava keseleri sayesinde akciğerler havalandırılır. Temelde, abdomenin boyun ve pnömatik kemiklerin içine kadar uzanan 4 çift hava kesesi vardır. Bu hava keseleri, narin yapılı, ince duvarlı ve göğüs açıldığı zaman çöküş yapan hava keseleridir. Bu yüzden görmek zor olabilir. Bu keseler, gaz karşılığında doğrudan rol oynamayan ancak hava depolayarak akciğerlere sürekli temiz hava yollamayı ve sabit bir hacmi korumayı sağlayan bir körük gibi davranırlar.

Hava keseleri, gövde, kanat ve ayakların hareket ettirilmesi sonucu sıkışır ve açılırlar. Bu sayede ciğerlere hava gönderimi sağlanır. Memeli hayvanlarda bulunan diyafram kanatlılarda olmadığı için, ciğerlere hava körüklenmesi ve solunum bu yolla sağlanmaktadır.
Evcil kümes hayvanlarında rastladığımız durduğu yerde zaman zaman kanat çırpması solunumunu devam ettirme eyleminden kaynaklanmaktadır.
Eğer kanatlı akciğerini bir kez tam olarak boşaltmış olsa, bir daha ciğerlerine hava çekemeyecek ya da bunu yapmakta çok zorlanacaktır. Bu yüzden akciğerin etrafına yerleşmiş olan hava kesecikleri sürekli bir hava akışı sağlamakta ve ciğerleri havasız kalıp sönmekten korumaktadır.
Üç farklı solunum seti vardır:
Genellikle tavuklarda 3 farklı set solunum yapar.
1- İç hava keseleri; Servikal, kalvikular ve kranial
2- Akciğerler
3- Arka hava keseleri; karın ve kuyruk
Genel hava kesesi fonksiyonları:
Tavuklar ve hindiler üzerinde yapılan araştırmalara göre, hava kesesi işlevini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
1.Pulmoner ventilasyon ve gazların değişimini artırır.
2.Vücudun özgül ağırlığını azaltarak, uçmayı kolaylaştırır.
3.Soğuk ve sıcak hava ile vücut ısısını düzenler.
4.Karın hava keseleri testislerdeki spermatogenezisi kolaylaştırır.
5.Hava ile nem dengesini sağlar.
6.Pnömatize kemikler hava akımını kolaylaştırır.
7.Genel olarak vücudun ısısını düzenler.

Tavuklarda hava kesesi yangılanmaları:
Kümes hayvanlarında solunum problemlerine neden olan bakteriyel enfeksiyonlar:
Mycoplasma hastalığı (CRD) başta olmak üzere, E.coli enfeksiyonları yanı sıra hava kesesi enfeksiyonu sendromu ve bulaşıcı sinüzit, Coryza, Viral enfeksiyonlardan Enfeksiyöz laryngotracheitis, Newcastle, Enfeksiyöz bronşitis, Fungal enfeksiyonlardan Aspergillozis, vb., diğer solunum yolu enfeksiyonlarında da rastlanılmaktadır. E.coli genellikle sekonder etken rolünde bulunmaktadır. Hastalarda, enfeksiyonun durumuna göre, solunum sistemi bozuklukları, öksürük, tıksırık ve burundan akıntının gelmesi gibi bazı spesifik belirtiler gözlenebilir.

Otopside, hava keseleri kalınlaşmış, matlaşmış ve üzerlerinde, bazı olgularda fibrinli bir eksudat bulunur.
Hava kesesi yangısından orijin alan perikarditis, miyokarditis, perihepatitis, salpingitis (Resim 1) gibi enfeksiyonlar da bildirilmiştir. Kalp ve karaciğer üzeri kalın bir zar tabakası ile kaplanmıştır.
CRD hastalığı:
Tavuklarda yumurta veriminde düşmeye neden olur. Ancak genç enfekte kanatlılarda, potansiyel olarak ölümcül olan hava kesesi enfeksiyonu gelişebilir. Mycoplasma gallisepticum ve E.coli’nin birlikte olması enfeksiyonun şiddetini artırır. CRD ve bulaşıcı sinüzit, sinüs ve solunum organlarının iltihaplanmasına ve şişmesine neden olur. Hava kesesi hastalığında, eksudat ve bulutumsu hava kesesi görünümü ortaya çıkar.
Kolibasillozis (E.coli enfeksiyonları):
E.coli’nin neden olduğu enfeksiyonlardır. Akut enfeksiyonlarda hem mortalite, hem morbidite çok yüksektir. Kronik enfeksiyonlarda ise bu oranlar daha düşüktür. Enteritle seyreden bir bağırsak enfeksiyonuna veya airsakkulitisle seyreden solunum yolu enfeksiyonuna neden olurlar. Primer olarak seyrettiği gibi başka hastalık etkenleri ile birlikte sekonder olarak enfeksiyona neden olurlar. Klasik olarak Mycoplasma galliseptikum enfeksiyonlarında sekonder olarak rol oynar ve Mycoplasma komplikasyonu dediğimiz hava kesesi enfeksiyonu sendromu olarak ortaya çıkar.
Her yaşta etkilenme olabilir. Bununla birlikte, genç yaşta tavuk ve hindilerde akut septisemik formlarda seyreder.
Aynı şekilde mantar enfeksiyonlarında, viral enfeksiyonlarda da gene E.coli sekonder olarak rol oynar.

Bulaşıcı sinüzit:
Hindilerde hastalığın 2 formu vardır. Üst formunda gözlerin altında sinüslerde sadece şişlik vardır ve infraorbital sinüslerde kistik genişleme ve yangı oluşur. Fakat alt formda akciğerler ve hava keseleri katılır. Hava kesesinde bulutumsu görüntü vardır ve eksudatla doludur.

Viral enfeksiyonlar:
Enfeksiyöz bronşitis (IB):
Solunum sistemi formunda ve renal formda seyreder. Solunum sistemi formunda en fazla etkilenen Solunum sistemi organları ve mukozalarıdır. Tracheanın mukozaları şişmiş ve iltihaplıdır. Aynı tablo sinüsler ve nazal mukozalarda da görülür. Hava keseleri kalınlaşmış ve bulutumsu görünümdedir. Tavukçuluk endüstrisini kaygılandıran E.colinin genellikle viral enfeksiyona sekonder olarak iştirak etmesidir. E.colinin yoğunlaşması yüzünden CRD ve Airsacculitis de IB enfeksiyonuna iştirak edebilir. Genç hayvanlar yaşlılara göre hastalığa daha duyarlıdırlar.

Enfeksiyöz laryngotracheitis (ILT):
Hafif formunda; Konjonktivit, burun akıntısı, sinüslerde şişme, üretim kaybı vardır. Şiddetli formunda; Şiddetli öksürük, kanlı eksudat, nefes darlığı, nefes alamadığı için hayvanda boyun uzatma vardır. Ölüm oranı yüksektir.
Newcastle (ND):
Klinik belirtilerin görülebildiği formlarda: Bu formda hastalığa yakalanan hayvanlarda, durgunluk, iştahsızlık, yem yemedikleri için zayıflama, tüylerde bozukluk ve kabarıklık, yumurta veriminde belirgin şekilde azalma, yeşilimsi ishal, hızlı ve hırıltılı solunum, başın sağa-sola, yukarı-aşağı inmesi, boyunda bükülmeler, kanatların düşmesi, bacaklarda felçler, öksürük, tıksırık, burundan ve gözlerden akıntıların gelmesi, yumurtaların dış ve iç kalitesinde bozukluklar, kırık yumurta ve kabuksuz yumurta oranında artış gözlenebilen belli başlı semptomlar arasında bulunmaktadır. Ancak bütün klinik arazların hepsini bir hayvanda gözlemlemek mümkün olmayabilir. Doğaldır ki, böyle durumların görülmesinde esas faktör virüsun virulensine, miktarına, giriş yoluna ve konakçının yaşına, ırkına, genetik ve bağışıklık durumuna bağlıdır.
Otopside, bezli midede boyun kısmında ve folliküller üzerinde ve bağırsaklarda yaygın kanamalar, bağırsakta ülserler, solunum sistemi mukozasında hiperemi ve kanamalar ve kanlı mukoid salgı, hava keselerinde bulanıklık, matlaşma ve kalınlaşma, kalp kasında peteşiyel kanama odakları, yumurta foliküllerinde kanamalar başlıca rastlanan patolojik bozukluklar arasındadır.

Fungal enfeksiyonlar:
Aspergillozis:
Hastalık belirtileri ilk bakışta ağızda, dilin uç kısmında, dil altında ve yumuşak damak çevresinde mercimek büyüklüğünde kazeifiye olmuş ve üzeri pseudomembranla kaplı kenarları düzgün olmayan lezyonlar gözlenebilir. Gözle yapılacak gözlemlerin yanı sıra boğazdan alınan svap örnekleri üzerinde yapılacak kültür testleri ile hastalık kesin olarak teşhis edilebilir. Bu tabakaların kazınıp alınmaları, temizlenmeye çalışılması sorunu çözmez. Hastalık tedavi edilmediği sürece aynı tabakalar tekrar tekrar çıkar.
Göğüs boşluğu açıldığı zaman hava keseleri kalınlaşmış ve matlaşmış görünümde olup, akciğerlerde ve hava kesesi membranlarında ve pleura üzerinde toplu iğne başı büyüklüğünde, ortaları kazeifiye
yuvarlak nodüler yapılar gözlenir. Genellikle gri-beyaz veya mavi-yeşilimsi renkte olurlar. Bu nodüllere sternumun göğüs boşluğuna bakan yüzeyinde, pleurada, kalp kesesi üzerinde, hatta kemikler üzerinde rastlanabilir. Akciğerler pleuraya yapışmış ve kanamalıdır. Kalp kesesi içerisindeki sıvı miktarı çok artmıştır.
 
Antibiyotiği ne dozda ve ne kadar süreyle kullandınız ? Eğer yeterli dozda ve 5 veya daha fazla gün kullanmışsanız baktiriyel bir hastalık olmadığını ortaya çıkarır. Size önerim veterinerden nilverm Eczaneden de Antifungal bir şurup temin etmenizdir. Parazit ihtimaline karşı nilverm mantar ihitimaline karşı da Antifungal ilaç kullanın. Uzaktan kesin teşhis malesef mümkün değil. Dolayısıyla ihtimaller üzerinde yürüyoruz. çok üzülüyorum kuş için :( Umarım yarın çalışmıyorsunuzdur da ilaçları temin edebilrisiniz.
 
Malesef yarın çalışıyorum baytril i bugün 4.gün olacak 100ml suya 1gun 0.50ml diğer 2 gün 0.65ml kattım sizinle konustuğumuz gibi. acaba parazit ilacının eczaneden alabileceğim bir versiyonu yok mu veterinere gitmem hayli zor bugün ve nasıl kullanilirlar ?

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Forumda arattim sitraks ve andazol şurup tavsiye ediliyor parazit için onları ve antifungal alsam sırayla mi birlikte mi kullanmaliyim?

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Yutmakta zorluk çekiyor gibi kafasını uzatıyor hatasını açıp kapatıyor mantar ilacı alıp önce onu kullanacağım galiba; ishal de var anti parazitle birlikte kullansam ağır mi olur suyuna yine baytril kattım solunumu düzeliyor sanki

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Son düzenleme:
Fungostatin diye bir ilaç verdi eczacı sabah iki damla damlattim ağzına geldim işe Rabbim şifa verir insallah

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Boğuluyormuş gibi ya da böyle boğazına bişey kaçmış gibi hareket ediyorsa Selçuk ustanın dediği gibi kursak mantarı olabilir. İlerlemiş astım veya solunum yolu hastalığı olabilir bide ben bir kuşumu buna benzer şekilde kaybetmiştim ama yetişkindi solunumunda sorun vardı bence sonra da galiba kuruma hastalığına yakalandı. Yem yemeyi kesiyorlar genelde böyle durumlar da ama sizin kuşunuz yemeye devam ediyormuş. Beslenip beslenmediğini kontrol edin mümkün oldukça. Sıcakta durmasına da dikkat edin. Ayrıca salyaları gagasının kenarlarından yanaklarına akıyor mu? Yahut nefes alırken sallanma ve garip ses çıkarma var mı?
 
Hiç ses çıkardığını duymadım solunum sıkıntısı biraz duzeldi yutmakta zorlanıyor gibi okuduklarıma göre mantar gibi geldi bana ilaç için elime aldığımda kursagini kontrol ediyorum elimle boş gibi ama az da olsa yem yiyor ama kursağina gidiyor mu gitmiyor mu bilmiyorum yarına kadar bekleyeceğim beslenemediğini düşünürsem elle beslemek için serum seti aldım inşallah gerek kalmaz

Salya hiç gormedim

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Durum ne salih bey. Bir veteriner arkadaşla görüştüm. Kuşunuzun problemlerini söyledim ona. Kuşun hastalığı Trichomoniasis hastalığı dedi. Yani benim de tahmin ettiğim Kursak mantarı. Antibiyotiği kesip Mantar şurubuna devam edin.
 
Akşam eve geldiğimde yine kafesi açtım uçup yerdeki gazeteye kondu ama düşer gibi biraz darı yedi kafese ucamadı düştü aldım fungostatindamlattim ağzından kan geldi ben de kursagini kontrol ettim tohumlar elime geldi ama hava da vardı biraz bastırınca çıkardı kısmen bende az önce kursaktan beslemeye karar verdim mısır buğday nişataları pirinç unu ve kabuksuz yemi döverek kendimce bir mama yapıp verdim bir kismi kanla geri geldi 2,5-3 ml gibi vermisimdir birde araştırırken fungostatinin bu hastalıkta çok etkili olmadığını okudum ayhan otçuoğlu abi biteral 250 önermiş ama 500 vardı evde ondan verdim onunla devam etmeyi düşünüyorum
Birde hayvanda kuruma var göğüs kemiği tamamen ortaya çıkmış

HTC Desire X cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Geri
Üst