H
Hacı cici kuşum benim
Guest
Dün muhabbet kuşum öldü. Acısı içimi yakıyor. Sürekli ölüm anı aklıma geliyor. ellerimde can verdi. kendimi suçluyorum. astımı vardı 4 aydır iyileştirmeye uğraşıyordum. kaç veterinere götürdüm. ilaçlarını içirdim. elimle besledim ama üşütmesinin astıma çevrilmesini engelleyemedim.
Uzun süredir fazla uçamıyordu şuradan şuraya uçsa yorulup nefes nefese kalıyordu.dakikalarca kalbi atıyordu. bazen zorlukla nefes alıyordu.
Dün halamlar bizdeydi elim kırılsaydıda onu kafesinden çıkarmasaydım. halamın omuzunda durdu biraz sonra halam eline aldı onu hacım ele gelmeyi sevmediği için yaygarayı kopardı. sonra bıraktı elinden. bebeğim oğlum yine nefes nefese kaldı kanadı yana düştü gene. aldım sakinleşsin diye yanıma hala kalbi atıyordu. kafesine koyayım sakinleşsin dedim ayakları tutmadı. bende dizime oturttum orada sakinleşmesini bekledim. nefes almakta zorluk çekince viks koklatalım dedim nefesini açması için. arada bir burnuna sürüyorduk nefesini açması için. koklatmaz olaydık. kuş iyice kendinden geçti. başındada kalabalık var tabii ellerimde can verdi. gözleri gitti yarı kapandı sonra iyice kapandı. ben yaygarayı kopardım tabi. elimde yatıyordu gözleri kapalı. bir umut yüzüne su serptim belki ayılır diye.ama gitti oğlum. dünden beri çok kötüyüm. evde herkes yas halinde.
kendime kızıyorum kendimi suçluyorum. onu kafesinde çıkarmasaydım bunlar olmazdı. ya da o astım krizindeyken ben onu kalabalıktan içeri götürüp sakinleştirseydim ölmeyecekti belkide. ya da viksi koklatmasaydım böyle olmayacaktı. sorular... sorular... hep bu sorular.içim acıyor.
öyle güzel konuşurdu ki bir konuştumu yarım saat konuşurdu. bir sürü kelime biliyordu. herkes hayrete düşerdi o konuşunca. bebeğim hasta olduğundan beri kısık sesiyle gene az az konuşuyordu eskisi gibi olmasa bile. nazarda değdi oğluma. kimse öyle bir kuş görmemeişti hayatında. adını söyleyince bana cevep veriyordu.
şimdi ne yapacağım bilmiyorum. ev bomboş sanki. başka kuş al diyorlar onun yerini tuttar mı sanki? bende ki bu vicdan azabı geçer mi? hep soruyorum benim yüzümden mi diye?
Uzun süredir fazla uçamıyordu şuradan şuraya uçsa yorulup nefes nefese kalıyordu.dakikalarca kalbi atıyordu. bazen zorlukla nefes alıyordu.
Dün halamlar bizdeydi elim kırılsaydıda onu kafesinden çıkarmasaydım. halamın omuzunda durdu biraz sonra halam eline aldı onu hacım ele gelmeyi sevmediği için yaygarayı kopardı. sonra bıraktı elinden. bebeğim oğlum yine nefes nefese kaldı kanadı yana düştü gene. aldım sakinleşsin diye yanıma hala kalbi atıyordu. kafesine koyayım sakinleşsin dedim ayakları tutmadı. bende dizime oturttum orada sakinleşmesini bekledim. nefes almakta zorluk çekince viks koklatalım dedim nefesini açması için. arada bir burnuna sürüyorduk nefesini açması için. koklatmaz olaydık. kuş iyice kendinden geçti. başındada kalabalık var tabii ellerimde can verdi. gözleri gitti yarı kapandı sonra iyice kapandı. ben yaygarayı kopardım tabi. elimde yatıyordu gözleri kapalı. bir umut yüzüne su serptim belki ayılır diye.ama gitti oğlum. dünden beri çok kötüyüm. evde herkes yas halinde.
kendime kızıyorum kendimi suçluyorum. onu kafesinde çıkarmasaydım bunlar olmazdı. ya da o astım krizindeyken ben onu kalabalıktan içeri götürüp sakinleştirseydim ölmeyecekti belkide. ya da viksi koklatmasaydım böyle olmayacaktı. sorular... sorular... hep bu sorular.içim acıyor.
öyle güzel konuşurdu ki bir konuştumu yarım saat konuşurdu. bir sürü kelime biliyordu. herkes hayrete düşerdi o konuşunca. bebeğim hasta olduğundan beri kısık sesiyle gene az az konuşuyordu eskisi gibi olmasa bile. nazarda değdi oğluma. kimse öyle bir kuş görmemeişti hayatında. adını söyleyince bana cevep veriyordu.
şimdi ne yapacağım bilmiyorum. ev bomboş sanki. başka kuş al diyorlar onun yerini tuttar mı sanki? bende ki bu vicdan azabı geçer mi? hep soruyorum benim yüzümden mi diye?